Kafası kopan insan, tekrar yaşayabilir mi?
Soru Detayı– Robert J White tarafından 1970’de yapılan meşhur bir deneyde, bir maymunun cesedi başından ayrılmış ve cesede başka bir maymunun kesilen kafası takılmış. Ve maymun hayata dönüp iki gün kadar yaşayabilmiş.
– İslam’a göre ölümden sonra tekrar hayata dönmek yok ise bu maymunun canlanması neyle açıklanabilir?
– Öte yandan canlanan maymunun ruhu, kafaya mı ait yoksa bedenin sahibine mi? Ruh kavramı bununla nasıl açıklanabilir?
– Aynı şeyin insana yapılabileceği düşünüldüğünde dini açıdan birçok soru düşünülüyor. Aslında insanın sinirleri çok ince olduğu için bunun insanda işe yaramayacağını söylüyorlar. Siz ne dersiniz?
Değerli kardeşimiz,
Öncelikle ifade edelim ki, ölüm ruhun bedenden ayrılmasıdır. Soruda geçen olayda, canlı anestezi ile uyutulduğu ve kalp de çalıştırılmaya devam edildiği için ruh bedenden çıkmamış ve ilgili canlı da ölmemiştir. Bu nedenle bu olaya yeniden diriltme denilmez, organ nakli denilir.
Dr. White sekiz Rhesus maymununda dört kafa nakli gerçekleştirmiş ve çalışmasını Surgery dergisinde yayımlamıştır. Nakilden birkaç saat sonra gözlerini açan maymunlar çevreyi incelemeye başlamış. Aynı zamanda çiğneme ve yutkunma da gözlenmiş. Maymunlar 6-36 saat arası yaşamıştır.
Burada cevaplanması gereken soru; ölümün tarifidir. Ölüm konusunda işin uzmanı olan doktorlar farklı tarif yapıyorlar. Vücudun tamamı işlemez hale geldiği halde suni kalp pompasıyla tedaviye devam ediyorlar. En nihayet beyin ölümü de gerçekleştiği zaman öldüğüne hükmediyorlar.
Hayvan ve insanlarda hayat bitki hayatından farklıdır. Bitkilerde hayat birtakım kanunlar şeklinde kendini gösterir. İnsan ve hayvanlarda ayrıca ruh da bedende yer alır. İnsana ruhun ne zaman gönderildiği fen bilimleri ile tespit edilemiyor. Bunu ancak hadislerden anlayabiliyoruz. Bir hadiste ruhun anne rahminde cenine ilk günlerde geldiği ifade ediliyor.
Ölüme de bu cihetiyle nazar etmek lazım. Yani varlığın canlılığa sahip olması ayrı şey, ruhun bedenden ayrılması ayrı şey. Nitekim insan hayatı sperm ve yumurta ile başlıyor. Sonra tek hücreden ibaret bir canlı. Giderek çok hücreli hale geliyor ve bu haliyle bedenine ruh gelinceye kadar canlılığı söz konusudur.
Burada sözü edilen maymun deneyine dönersek, insanlarda beyin ölümü gerçekleşmedikçe insanın öldüğüne hükmedilmiyor. Maymunda da beyin ölümü gerçekleşmemişse –ki muhtemelen ameliyat için anestezi uygulanmıştır– ameliyat gerçekleştikten sonra ayılma söz konusudur. Bu safhadan sonra hayvanın bedeninde gerekli organlardan sinir, kas ve kan dokuları işletilemediği için bir süre sonra beyin ölümünün gerçekleşmesi mümkündür.
Peygamberlerin (aleyhimüsselam) mucizelerinin ilimlerdeki gelişmelerin ulaşacağı son noktaya işaret etmesi ve insanlara hedef göstermesi ile alakalı tespitlerin yer aldığı “Yirminci Söz” isimli risalesinde, Bediüzzaman Hazretlerinin kullandığı ilgi çekici bir ifade vardır. O, Hazreti İsa’nın (aleyhisselam) mucizelerinden bahsedildiği, ölüleri bile Allah’ın izniyle dirilttiğini anlatan Al-i İmran suresinin 48-49. ayetlerinin tefsirinde, her hastalığın devası olduğunu ve çalışıp araştırılarak bu devanın bulunabileceğini, hatta ayetlerden anlaşıldığına göre:
“Hatta ölüme de muvakkat bir hayat rengi vermek mümkündür.” der.
Kuran’da ölülerin dünyada diriltilmesi ile ilgili bazı mucizevî hadiselerden bahsedilir. Mesela Bakara suresinde, Hz. Musa (aleyhisselam)’ın kavminde bir öldürme hadisesi meydana gelmiş, katilin bulunması için bir sığır kesip, sığırın etinden ölüye dokunmaları ile onun diriltileceği ve katili söyleyeceği bildirilmiştir. Bu ölünün diriltilerek konuştuğu haber verilmektedir.
Bunun gibi Kuran’ın muhtelif ayetlerinde ölülerin diriltilmesiyle alakalı hadiseler nazara verilir.
Bu konuda kök hücreleri ile yapılan çalışmalar, kopyalama hadiseleri, tıpta bazı hastalıkların tedavisi için biyolojik ilaçların belirli hayvanlardan elde edilmesi ve ölülerin diriltilmesi gibi hadiselere işaret eden peygamber mucizeleri vardır.
Biz hayat ve dünya hakkında Kuran’da bildirilen hadiselerden habersiz olduğumuz için, kendi dini değerlerimizi göremiyor ve o değerler hakkında şüpheye düşüyoruz.
Selam ve dua ile…
Sorularla İslamiyet
Yorum gönder